Saat 20.30 sıralarında evden çıkıp Star Medica Hastanesi’nin yakınındaki Cengiz Topel Meydanı’na doğru döndüğüm esnada yaklaşık 20 metre önümde 25-26’lı yaşlarda, biraz kilolu bir genç kızın kaldırıma yığıldığını gördüm. 
Genç kızın kaldırıma yığılmasının ardından karşı kaldırımda yürüyen iki genç kız da ona doğru yöneldi. Onlar yürürken ben de yerdeki genç kızın yanına kadar geldim. 
Buraya kadar her şey normal, asıl normal olmayan, benim o genç kızın yanına gelene kadar aklımdan geçenler. Tüm sahne gözümün önüne gelince, önce kızın yere yığılması, sonra karşıdan gelen iki kızın onun yanına gelmeleri, yardım eder misiniz demeleri… Aklıma önce, “Bu bana kurulmuş bir tuzak olabilir mi? “ sorusu geldi. Öyle ya günde onlarca buna benzer olay okuyoruz, yazıyoruz. Acaba benim başıma bir iş getirmek için kurulmuş bir tuzak mıydı? Bunun böyle olmadığını kısa sürede anladım. Yerdeki genç kız kendinde değildi. Ben ambulans çağırırken, diğer iki kız da yerdeki gence yardım etmeye çalıştı. 
Tam bu esnada iki genç erkek çıkageldi. Bana ambulans çağırmamamı, kızı tanıdıklarını ve taksiyle eve götüreceklerini söylediler. Dikkatimi çekti, gençlerden birinin kollarında eskiden kalmış derin kesikler vardı. Diğeri uzun kollu giydiği için kollarını göremedim. Bu gençlerin tekin kişiler olmadığı kanaati oluştu bende. Bu esnada Star Medica Hastanesinden ambulans yola çıkmış geliyordu, mesafe yakın olduğu için bir sağlıkçı da yürüyerek geliyordu. Yürüyerek gelen sağlıkçıya durumu hızlıca anlattım. Daha sonra olay yerinden ayrıldım. İşlerimi hallettik sonra fikri takip gereği hastaneye uğrayıp, kızın durumunu sordum. Onlar da Şehir Hastanesine götürdüklerini, kızın daha sonra kendine geldiğini anlattı. Rahatladım. 
Burada asıl mesele,  yere yığılan bir kızı ve ona yardıma giden iki genci gördüğümde aklıma önce çeşitli senaryoların gelmesiydi. Sonradan düşününce bundan utandım. Toplum olarak öyle bir hale geldik ki ne güven, ne yardımseverliğimiz kaldı. Halbuki eskiden olsa hiç düşünmeden yardıma koşar elimden ne gelse yapardım. Şimdi temkinli davrandım, şüphe duydum. Şartlar ne olursa olsun insanlığımızı kaybetmemeliyiz. İnsanı insan yapan dayanışma, sevgi, hoşgörü, dostluk gibi kavramları asla elden bırakmamalıyız… Dostlukla…