2024 yılı asgari ücret yüzde 49 artışla 17.002 TL olarak açıklandı. Neredeyse çalışan nüsufun yarısının, verilebilecek en az ücret olarak tanımlanan asgari ücret karşılığı çalıştığı Türkiye’de, yoksulluk sınırı 46.837 TL, en düşük emekli maaşı 7.500 TL, açlık sınırı ise 16.483 TL.  Şu an belirlenen asgari ücret, açlık sınırının üzerinde görülse dahi uzmanlar, nisan ve mayıs aylarında  asgari ücretin tekrar açlık sınırının altında kalacağını belirtiyor. Gıdadan faturalara kadar birçok kaleme gelecek zamlarla işçinin maaşı yine eriyecek.
İşçi, zamlı maaşı alamadan,  tezgahlardaki, faturalardaki artışla karşılaşacak.  Alım gücü her geçen gün düşen vatandaş, verilebilecek en az maaş ile açlık sınırına mahkum bırakılmaya devam edecek.
Gıda gibi temel ihtiyaçlarda yaşanan artışın yanı sıra barınma da en büyük problemler arasında baş köşede yerini alacak.
Küçük şehirlerde bile yaşanabilecek düzeydeki konut kiraları 10 bin TL civarında. Büyükşehirlerde yaşam ise çok daha zor.  
Bir ailede beslenme, barınma, ısınma, çocukların eğitim giderleri gibi temel ihtiyaçların,  anne ve babanın aldığı asgari ücretle karşılanması neredeyse imkansız...
Eğitim, zorunlu ve devlet destekli olsa dahi kırtasiye, ulaşım, beslenme ihtiyaçlarının yeterli karşılanamaması, çocukların nitelikli eğitim görmesini ve sağlıklı gelişmesini olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında...
Yeterli ve sağlıklı beslenemeyen çocuklar da gelişim geriliği ise son dönemlerde en çok konuşulan ve doktorların dikkat çektiği konulardan...
Neredeyse kuru ekmeği zor bulan vatandaş, azami şartlarda yaşam mücadelesi verme çabası içerisindeyken,  gelecek nesiller ise sağlıksız ve eğitimsiz olarak şekilleniyor.
Ekonomiden eğitime kadar  birçok alanda uygulanan politikalarla,  içeriği boşaltılmış eğitim sistemi ile yeterli ve sağlıklı beslenemeyen  çocuklar, gençler  yetişiyor... 
Sağlıksız, eğitimsiz bir toplum  inşaa ediliyor.