En önemli stratejik üretim alanlarından olan tarımsal üretim, uygulanan politikalarla bitme noktasına gelmek üzere. En son açıklanan hububat taban fiyatı ise ülkede ki tarımsal üretimi desteklemenin çok uzağında…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve oda başkanları, buğdayın ortalama maliyetinin geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogram başına 10 lira 78 kuruşa ulaştığını açıklamasına rağmen, 2024 yılı hububat alım fiyatlarında ton başına makarnalık buğday 10 bin lira, ekmeklik buğday 9 bin 250 lira ve arpa 7 bin 250 lira olarak belirlendi. Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) yer alan çiftçilere ise buğdayda ton başına bin 750 TL, arpada ise 750 TL destekleme ve- rilecek.
Mazotun litresi 40 liraya dayanmış ve açıklanan fiyat 9 bin 250 TL, destek ise bin 750 TL. 1 ton ekmeklik buğday, 4 gram altını bile karşılamıyor… Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ürün bedellerini 45 günde ödeyecek olması da çiftçiyi zor duruma sokan başka bir boyut… Bu durumun buğdayın TMO’ya götürülmemesi anlamına geldiği belirtiliyor. Tohum, ilaç, gübre fiyatlarında da yaşanan artış göz önüne alındığında çiftçiye açıkça üretme deniliyor. Belirlenen taban fiyatın, gelecek dönem ülkenin buğday üretimine büyük bir darbe vuracağı ise kaçınılmaz son olarak kaydediliyor.
Uygulamalar, çiftçiyi üretimden uzaklaştırırken, ülkede ki üretimi de bitirme noktasına getirecek riskler arasında. Zor koşullarda üretmeye çalışan çiftçiyi daha çok çıkmazın içerisine sürükleyerek, ithalata bağlı bakış açısını sürdürmek, ülkenin geleceği açısından oldukça karanlık.
Gelinen nokta, Osmanlı devletinin çöküş döneminde yabancı devletlere tanınan kapitülasyonları akıllara getiriyor. Bir devletin başka devletlere tanıdığı iktisadi ve sosyal ayrıcalık olan kapitülasyonun sözlük anlamı, bir ülkede, yurttaşların zararına olarak, yabancılara verilen ayrıcalık hakları…
Kendi üreticisini destekleyip, kalkındırmak, üretmek yerine, dışa bağımlı hale gelip, yabancı ülkelerden ürün almak, ayrıca sağlıksız ve çöp olarak nitelendirilen ürünlerin çoğunun ülkeye çeşitli şekillerle giriş yapması, (örneğin geçtiğimiz haftalarda Tekirdağ limanına gelen 10 gemi mısır ve kanolanın, kontrolden geçmeden usulsüz şekilde ülkeye sokulup, piyasaya sürülmesi)sağlık, üretim, ekonomi, gıda krizi, bağımsızlık gibi birden fazla alanda ciddi bir tehdit oluşturmakta…
Dört bir yanı verimli topraklarla çevrili, yılda birden fazla ürün elde edilebilecek topraklara sahip bir ülkede, uygulanan tarım politikalarının ne amaçla yapıldığı ve neye hizmet ettiği sorgulanmalı…
Çiftçiler, ziraat odaları, muhalefet kanadı duruma tepki gösterirken, toplumun her kesimi aynı hassasiyeti göstermeli....
14 Haziran Cuma günü, CHP lideri Özgür Özel’in katılımıyla Trakya’nın ortası Hayrabolu’da Buğday mitingi düzenlenecek.Sadece tarımla ilgilenen STK’lar, odalar, muhalefet milletvekilleri, belediye başkanları değil, her kesimden herkesin duruma ilişkin çeşitli şekillerde ses çıkarması gerekiyor…
Tarımsal politikalar ülkenin geleceğini tehdit ediyor
Serap Cömertoğlu İşcan
Yorumlar