Tekirdağ'ın  yalnız bırakılan, potansiyeli kullanılamamış, doğru bir kent planlaması yapılamamış bir şehir olmaktan çıkmasını, bir bütün olarak kimliğini bulmasını ümit ediyor, yaşanabilir bir şehir olmasını diliyoruz. 

Şehri yönetmeye talip olanların da bu yönde kararlar almasını beklerken, sayın meclis üyeleri ve karar verici merciinde olup, çalışmalar yürüten üst düzey yöneticilerin, bazen zihinlerde soru işaretleri oluşturması ise oldukça üzücü...Son zamanlarda tartışmaların odağındaki eski tekel fabrikası arsasına ilişkin karar da bunlardan bir tanesi...

Tekirdağ gündeminin en önemli konusu olan eski tekel fabrikasının arazisine yapılması planlanan  alışveriş merkezi, konut, eğitim, sağlık alanlarının yer alacağı projeye ilişkin, 1/1000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği, Süleymanpaşa Belediye Meclisi’nde geçtiğimiz gün oy çokluğu ile reddedildi. Nüfus yoğunlu ve trafik açısından olumsuz etkilerin oluşacağı belirtilen ve şehrin geleceği konusunda endişe yaratan söz konusu projeye yönelik, 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planlarının Eylül ayında Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanması ve ret oyu veren meclis üyelerinin kamuoyunu bilgilendirmemesi ve itirazda bulunmaması ise son zamanlarda en çok tartışılan konular arasında yerini aldı...

Konuyu kamuoyuna taşıyan gazeteci Bedia İlerler'in takip ettiği Süleymanpaşa Belediye  Meclis toplantısından aktardığı bilgilere göre;  projeye ilişkin 1/1000 Ölçekli Nazım İmar Plan Değişikliği talebini AK Partili meclis üyeleri reddederken, CHP grubu çekimser kaldı. CHP Meclis üyeleri Volkan Berkay Çakır, Cenk Korkmaz ve Ufuk Ersöz ise kendi gruplarından ayrı olarak ret oyu verdi.

Süleymanpaşa Belediye Meclisi İmar ve Bayındırlık ara komisyonuna ilişkin raporda ise konut ve ticaret alanında 6 kat, özel sağlık alanı ve turizm tesis alanına  8 kat olarak belirlenen kat yüksekliklerinin, planlama alanının etrafındaki konut ve ticaret alanlarında belirlenen emsallerin getirdiği kütle ve yükseklikler ile uyumlu olmaması, bu yüksekliklerin belirlenirken söz konusu taşınmazın içinde yer alan tescilli yapıların kütle ve gabarilerine dikkat edilmemiş olması ayrıca tescilli yapıların Atatürk Bulvarı üzerinden silüetini engellemesi sebebiyle talebin reddine oy birliği ile karar verildiği belirtiliyor.

Süleymanpaşa Belediye Meclisi’nden reddedilse dahi Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanması nedeniyle sürecin zor  olacağı da kaydediliyor.

Nüfus yoğunlu ve trafik açısından olumsuz etkilerin oluşacağı belirtilen ve şehrin geleceği konusunda endişe yaratan söz konusu projeye ilişkin plan değişikliğinin, Tekirdağ Büyükşehir Beldiye Başkanı Kadir Albayrak’ın yönettiği Eylül ayı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında AK Partili Meclis Üyelerinin 20 ret oyuna karşı CHP’li meclis üyelerinin 36 evet oyu ile onaylanması ise gündemin kilit noktası...

Eleştirilere yönelik Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada,  arsanın özel mülk olduğu ve 40 dönümünün kamulaştırma bedeli veya başka bir maddi bedel ödenmeksizin kamuya terk ettirilerek birçok kamusal kullanımının halka kazandırılarak, üstün “Kamu Yararı”nın sağlandığı belirtildi.

 40 dönümünün kamuya kazandırılması başarı olarak adledilirken, imar planlarındaki değişim ve planlanan projenin şehri olumsuz yönde etkileme durumu ise başarı olarak tanımlanabilir mi? 

Söz konusu açıklamanın ardından genel duruma bakıldığında akıllarda birçok soru yer alıyor. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde evet oyu verenlerin yanı sıra ret oyu veren meclis üyelerinin durumu kamuoyuna duyurmaması ve en önemlisi neden itiraz etmediği de akıllarda soru işareti bırakan detaylardan...

 
Öte yandan Büyükşehir Belediyesi tarafından özel mülkiyet vurgusu yapılarak kamuya 40 dönümlük alanın bırakılması büyük bir başarı öyküsü olarak anlatılırken, akıllara gelen diğer sorular ise şöyle: 

Üzerinde kültür varlığı tescili bulunan 102.449,67 m2 alana sahip arsanın, özel mülkiyet olması, şehir planlamasında olumsuz etkiler oluşturabileceği ileri sürülen yüksek katlı yapıların yer aldığı, nüfusu ve trafiği olumsuz yönde etkileyeceği belirtilen projelere izin verilmesini geçerli kılar mı? 

Sanayi alanı fonksiyonunda ki arsanın imar planlarında konut, ticaret alanına çevrileceği garanti olarak görülmediyse alım işleminde sanayi alanı olduğu bilgisiyle arsanın satın alınmış olması gerekir... Tartışmalara neden olan ve bölge için olumsuz etkiler oluşturacağı belirtilen ticaret, konut,turizm özel eğitim gibi birden fazla fonksiyona çevrilmesi tek çözüm yolu mu?

Her özel mülkiyet sahibi, arsasının imar planlarındaki fonksiyonunu, kullanmak istediği şekilde değiştirme şansına sahip midir? Örneğin bir vatandaş, tarla vasfında aldığı 150 bin m2 arsayı ticaret ve turizme yönelik projelendirdiğinde belediye meclisi arsanın fonksiyonunu bölgeye etkilerini göz ardı ederek değiştirebilir mi?

Söz konusu tekel fabrikasının arsa fonksiyonu, sanayi alanından konut ve ticaret alanı olarak imar planlarında değiştirildiğinde, arsanın değeri artmış mıdır? Eğer arttıysa ne kadar artmıştır? Arsa vasfı değiştiğinde sahibi aldığı orandan daha fazla mı kar elde etmiş olacak?

Yüksek kamu yararı sağlandığı dile getirilse dahi arsadan kamuya bırakılan alanlar, ileride bölgede oluşacak yoğunluğu ve nitelikli bir kent yaşamını süspanse edebilecek kamu yararı sağlamakta mıdır?

Bölgede öngörülen durumlara karşı özel mülkiyette olsa söz konusu plan değişikliği daha çok kamuyu mu yoksa mülk sahibini mi öncelemekte...

Tekirdağın kalbine hançer mi saplanacak, çözüm ne olacak...