Tekirdağ Ceyport Limanı’nda römorkörde çıkan yangında hayatını kaybeden liman personeli, ihmaller nedeniyle mi yaşamını kaybetti? Yargı kararlarına uymayarak, kapasite artış çalışmalarına bir süre devam etmesiyle tartışmaların odağında olan liman, bu sefer de ölüme sebebiyet verdiği iddia edilen ihmallerle ilgili konuşuluyor.
18 Kasım’da Ceynak Grubu’na ait Ceyport Limanı’nda, römorkörde çıkan yangında, pilot botu kaptanı Fatih Karan, zehirlenerek yaşamını kaybetmişti. Savcılık soruşturmasının devam ettiği olayla ilgili ise birçok iddia söz konusu...
Yangın çıkan römorkörün elektrik tesisatında problem olduğu ve alarm sisteminin de olay sırasında devre dışı olduğu belirtiliyor.
Daha önce liman yönetimine söz konusu ihmallerin bildirildiği ve aleni şekilde iş cinayeti işlendiğine ilişkin söylemler mevcut. Personellerin açıklamaları da bu yönde...
Çalışanlar tarafından aktarılanlara göre; söz konusu alarm sistemi, yangın sırasında açık değil, sadece yıllık denetimlerde açılıyor ve sonra tekrar devre dışı bırakılıyor. Öte yandan römorkörün elektrik tesisatında da sık sık problemler meydana gelirken, yine olaydan iki gün önce elektrikle ilgili arıza yaşanıyor.
Bunların yanı sıra; limanda yatakhaneler olmasına rağmen, liman yönetiminin, yaşam için pek uygun olmayan ve alarm sistemleri bilinçli olarak devre dışı bırakılan römorkörde kalınmasını talep etmesi diğer iddialar arasında.
Yaşamını yitiren Fatih Karan’ın olaydan 20 gün önce bir personele “Abi ben burada yatmam. Bir gün tutuşacağız” dediği ve binada yatarken tekrar römorkörde yatması yönünde talep geldiği belirtiliyor. Kazanın ardından, çalışanların yer aldığı whatsapp grubunda da Karan’ın bu sözleri hatırlatılıyor.
İşçilerin ifadelerinin değiştirilmesi yönünde ise işverenler tarafından baskı uygulandığı ileri sürülüyor.
“İş kazası değil, Bu bir cinayettir” diyen Karan’ın ailesi de sorumluların tespit edilmesi ve ceza almaları, adaletin yerini bulması için gereken her şeyi yapacaklarını kaydediyor, sorumluların adalet karşısında, bedel ödemelerini istiyor.
Birçok iş cinayetinde de yakınlarını kaybedenler, sorumluların bulunması, adaletin yerine getirilmesi için mücadelelerini sürdürüyor.
Yaşam alanlarını, insanı ve yargı kararlarını dahi görmezden gelen, yönetmeliklere, anayasaya uymayan, aleni şekilde suç işleyerek çalışmalarını sürdüren sermaye güçlerine karşı, aileler mücadele ediyor.
İçerisinde bulunulan dönemde çürümüş, yozlaşmış birçok alan gibi yargıda da yaşanan çürümeye rağmen, liyakatli ve işini doğru şekilde yapan savcılar ve hakimlere denk gelmeyi umut ederek, adaletin tecelli etmesini sabırla bekliyorlar. Çünkü güvenecekleri başka hiçbir şey yok. Adaletin çarklarının güçlüden değil haklıdan yana döndüğü günler için mücadele etmeye devam edecekler.
LİMANDAKİ ÖLÜMÜN NEDENİ İHMALLER Mİ?
Serap Cömertoğlu İşcan
Yorumlar