109 yıl önce dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir mücadele ile eşsiz bir destan yazıldı… 
Birinci Dünya Savaşı’nda itilaf devletlerine karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun mücadele ettiği Çanakkale Savaşı, savaşın seyrini ve tarihin akışını etkileyerek, dünya ve Türk tarihinde bir dönüm noktası oldu…
Dünya siyaseti ve ekonomisi üzerinde kilit nokta olan boğazları ele geçirerek, İstanbul’u işgal etmeyi hedefleyen itilaf devletleri ile Çanakkale’de kara ve deniz savaşlarıyla amansız bir mücadeleye girilirken; yenilmez denilen ve dönemin en güçlü, en mo-dern silahlarıyla donatılmış İngiliz ordusu, “hasta adam” olarak tanımlanan Osmanlı topraklarında, bağımsızlık ve özgürlük tutkusuyla ölüme koşan Türk askerlerine karşı yenilgiye uğradı…
Havada çarpışan kurşunlar, Seyit Onbaşı, 57. Alay, Nusret Mayın Gemisi, 15’likler, yarım ekmek, üzüm hoşafı, yarı tok yarı aç pek çok hikayesi ve kahramanı olan, Yarbay Mustafa Kemal adı anılmadan yazılamayacak eşsiz bir zafer, tarihin sayfalarında yerini aldı…
Sonuçlarıyla sadece Türk tarihini değil, dünya tarihini de derinden etkileyerek birçok devletin iç dinamiklerinin değişmesine ne-den olan Çanakkale Savaşı, ulusal bilincin tekrar kazanılarak, kurtuluş mücadelesinin zeminini hazırladı…
Bir devrin batıp, tarihin akışının değiştiği bir zaferde, askeri dehası ve stratejisi ile savaşın seyrini yöneten Anafartalar kahramanı, kurtuluş mücadelesinin önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk adının yok sayılma çabası ise bu topraklardaki ihanetin ve düşmanlığın başka bir boyutunu gözler önüne sermekte…
Düşmanın da ihanetin de her zaman olduğu bu topraklarda, ne olursa olsun, gerçeklerin de değerlerin de yok edileme- yecek güce sahip olduğu unutulmamalı…