12 bin litre mazotun Marmara Denizi’ne sızdığı Tekirdağ Marmaraereğlisi’nde, sorumlu firmaya 12,6 milyon lira idari para cezası uygulandı.
Balıkların yumurtladığı, üreme alanlarının, deniz çayırlarının olduğu belirtilen bir alanda ve deniz turizmiyle ünlü bir kentte yaşanan, yaşamı, çevreyi tahrip eden felakete biçilen bedel 12,6 milyon lira...
Denizi, toprağı, yaşamı tahrip eden, tehlikeye sokan bir duruma ilişkin verilen ceza, çevreyi korumak için gerçekten doğru bir uygulama mı? Sorumlulara uygulanan idari para cezalarının, sorunların çözümünde etkili olmadığını daha kaç kez deneyimlememiz gerekiyor.
Yaşama zarar vermeyecek, doğası, kültürel mirası ve eşsiz verimliliğe sahip topraklarındaki tarım faaliyetleriyle kalkınabilecek kentleri, tehlikeli ve geri dönüşü olmayan, kontrolsüz şekilde ilerleyen faaliyetler ile çevreleyip, yeterli önlemler alınmadan işleyiş göstermesine artık izin ve- rilmemeli...
Yaşamı etkilenen, gidecek başka yeri olmayan, şehrine sahip çıkmaya çalışanların bu yöndeki çağrılarına da kulak verilmeli...
Önleyici tedbirlerin alınmadığını, yıllardır Marmaraereğlisi Çevre Gönüllüleri Derneği ve  bölge halkı dile getirmiş ve yaşanan felaket ne yazık ki haklı olduklarını gözler önüne sermiştir.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Marmaraereğlisi’ndeki sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve siyasi parti temsilcileri, çevre felaketlerine yönelik, idari para cezalarının dışında, yargılamaların olmasını, kesin çözümler bulunmasını talep ediyor. Şehir için  ortak bir payda da ortak akılla projeler üretilmesi çağrısında bulunuyor.
Merkezi hükümet ve yerel yönetimler, söz konusu çağrıları ve talepleri daha fazla görmezden gelmeden, daha büyük felaketler yaşanmadan kalıcı çözümler için harekete geçmeli...  Yaşanan felaketlerin faturasını, bölgede yaşayan canlılar, insanlar, doğa ödememeli...