Felaketlerin, ortak acıların, mutluluğun, gururun, adaletsizliğin, mücadelenin yaşandığı bir yılı daha geride bıraktık.
En derin acıların, çaresizliğin, yok oluşun yaşandığı 6 Şubat’ta 11 ili etkileyen depremlerle binlerce insan yaşamını kaybederken, Hatay gibi bazı şehirler yerle bir oldu.
 Büyük bir felakette koordinasyonsuzluğu,  kurumların başındaki liyakatsiz yetkilileri, çaresiz vatandaşları ve birbirine destek olup, yaralarını saran bir milleti gördük. 
Hala konteyner kentlerde çadırlarda kalanlar,  plansızca süreç yönetilen depremin vurduğu şehirlerde yaşam mücadelesi verenlerin olduğu bir yılı tamamladık.
Ülkenin doğusunda depremin ardından yaşam için mücadele sürerken, batısında ise ormanlarını, topraklarını talan edenlere karşı direnen köylüler ve onlara destek olan çevrecilerin duruşu 2023’e damga vurdu.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, cumhuriyet değerlerini yok etmeye çalışanlara karşı verilen mücadele de tarihe not olarak geçen detaylardan... 
100’üncü yıla yakışır kutlama yapmaktan çekinenlere karşı yerel yönetimler ve halk coşkuyla bayramına sahip çıkmaya çalıştı... 
Filenin sultanlarının Avrupa şampiyonluğu ise 100’üncü yıla yakışan bir armağan oldu. Kadının ötekileştirildiği, kamusal alandaki varlığının her geçen gün saldırıya uğradığı, yönetenlerin olumsuz yöndeki söylemleri ile sistematik olarak baskılandığı bir dönemde, Cumhuriyet kadınlarının başarısı gözleri- mizi doldurup, gururlandırdı.
Öte yandan 2023’ün bitmesine birkaç gün kala Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Fenerbahçe Galatasaray Süper Kupa maçında Atatürk tişörtleri ve pankartlarına izin verilmemesi nedeniyle iki takımın maçı oynamama kararı alarak Türkiye’ye dönmesi; tarihi iki takımla birlikte temel değerlere karşı gösterilen dik duruşu ve TFF tarafından Atatürk’ün nasıl pazarlık konusu yapıldığı,  kurumlarda, cumhuriyet ve milli değerlere karşı, çoğu zaman  İslam’la dahi ilgisi olmayan Arap kültürünü benimseyenle- rin yönetici olduğunu, milliyetçi olduğunu söyleyenlerin ise milli değerler konusunda nasıl tepkisiz kaldığını gözler önüne serdi.
Bu iki spor alanında ki durum, başarı ve değerlere karşı milli sahipleniş,  spor akivite- lerinin sadece spor değil, çok daha ötesinde birleştirici güç olduğunu tekrar gösterdi.
2023i adalet çığlıklarının da güçlü şekilde çıktığı yıllardan biri oldu...
Toplumun her kesimi, adalet talebinde bulundu. Çorlu tren kazasında ihmaller nedeniyle yakınlarını kaybedenler de eşleri veya eski eşleri tarafından şiddet gören, teh- dit edilen, hayati tehlikesi bulunan kadınlar daha sert yaptırımları olan cezalar isteye- rek, adalet talebinde bulundu.
AYM’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında  ise iki kez “hak ihlali” kararı vermesi ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de bu kararı uygulamayarak Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesine ilişkin  adalet çağrıları devam etti.
 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Üyeleri hakkında, İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, tarafından “hürriyeti tahdit” ve “ görevi kötüye kullanmak” suçundan Hakimler Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulunuldu.
Hukukun ve adaletin uygulanmadığına iliş- kin güvencesizlik hissiyatı toplumu en çok tedirgin edenler arasında yerini aldı..
Cumhurbaşkanlığı seçimleri,  seçimlerde ittifak olan  CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi,  Saadet Partisi ve DP’nin oluşturduğu 6’lı masa, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına veda etmesi yerine Özgür Özel’in gelmesi, iktidarın ekonomi, eğitim, sağlık gibi birçok alanda uyguladığı yanlış politikalar sonucu yaşam koşullarının zorlaşması, vatandaşın nitelikli hizmet alamaması, ekonomik kriz,  alanında uzman birçok ismin belirttiği gibi bilimsel gerçekliklerden  uzaklaşılarak gerçekleştirilen politikalar ve yönetim anlayışı ile 2023’ü geride bıraktık. 
2024’ün daha sert geçeceği dile getirilse de daha aydınlık, daha adil bir yıl olması ümidini kaybetmeden yaşamaya çalışmak, bu yönde mücadele etmek mühim…