Antik döneme uzanan tarihi geçmişi, verimli tarım toprakları ve deniz turizmi ile Maramara’nın “göz bebeği” Marmaraereğlisi’nde Kimyasal Ürün Depolama Terminali’nin kapasitesinin arttırılması planlanıyor. 1. Derece “Deprem Risk Alanı” içinde olması nedeniyle büyük tehlike oluşturacağı ve bölgede tahribata neden olacağı belirtilirken, oluşabilecek bir kaza ya da doğal afet durumunda BOTAŞ Dolum Tesisleri göz önüne alındığında 50 km çapında bir alanda felakete neden olabileceğine dikkat çekiliyor.
Terminalin mevcut durumda depolama faaliyeti için toplamda 102 bin 577,91 m3 ’lük depolama izni bulunurken,  kapasite artış çalışması ile terminal arazisinde 37  depolama tankının yıkılarak yerine 39 depolama tankı yapılması ve toplam 58 tank ile terminalin tank depolama kapasitesinin 124 bin 223,00 m3 ’e çıkarılması hedefleniyor. 
Kentteki limanın kapasite artışı, BOTAŞ, bölgedeki bazı tesislerin Kınıklı Deresi’ne boşalttığı atıklar gibi birçok durumun etkisindeki şehir, kimyasal depolama tesisleriyle birlikte daha çok tehdit altında kalıyor. 
Kamu yararından çok sermaye patronlarının çıkarlarına ilişkin ya-pılan projelerle yaşam alanları her geçen gün daha çok yok oluyor. 
Söz konusu projenin ÇED raporunda da çok sayıda planlama ile ilgili aykırılıkların söz konusu olduğu, yaşam alanlarını tehlikeye sokacak riskler olduğu vurgulanıyor. 
Artık aksini görmek neredeyse imkansız hale geldi. Planlara, kanunlara, yönetmeliklere uygun hareket eden, yaşam alanlarını, insanı, canlıları, kültürel değerleri koruyarak yatırım yapan, proje geliştirenleri bu yönde teşvik eden yöneticilere denk gelmek çok zor… Dönüşü olmayan birçok şeye imza atanlar, göz yumanlar, yarınlar yokmuşçasına kararlar alırken, sessiz kalırken,  durumdan etkilenen vatandaşlar, şehirlerini korumak isteyenler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ses olmaya çalışıyor.
İstanbul ve Avrupa arasındaki geçiş güzergahında yer alan ve geçmişi M.Ö 4300 yıllarına dayanan kenti, kültür ve doğa turizmine ilişkin geliştirmek varken, ısrarla sanayileşmeye sürüklemek, zenginliklerini yok etmek işgalin başka bir versiyonudur. 
Ülkemiz sınırlarında Efes, Asos gibi birçok örnekler söz konusuyken, Marmaraereğlisi’nin geçmişi Antik Perınthos Kenti üzerinde çalışmaları geliştirip, potansiyelleri değerlendirmek kent gelişimi açısından oldukça önemli. Yıllardır bu yönde yapılan çalışmalar hızlandırılarak, kentin bu yönde bir kimliğini oluşturmak herkesin, her kurumun asli görevi olmalı.