Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı gündem dışı konuşmada, Çorlu tren kazasının
yaşandığı 8 Temmuz 2018 yılından bu yana 18 duruşma yapıldığını, ancak bu kazaya neden olan üst yönetim ve arkasındaki siyasi iradenin halen hesap vermediğini vurguladı. 
Aygun, “Annelerin gözyaşı bitmiyor. Çünkü siyasi irade sorumluluk üstlenmiyor. Sorumluluğu hep emri altındaki memurlara yıkıyor” dedi. 

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremi sonrası yıkılan Ezgi Apartmanı’nda tek evladı olan oğlu Ahmet Can’ı yitiren Nurgül Göksu’nun gözyaşlarına işaret eden Aygun, “Çorlu tren kazasında da oğlu Arda’yı kaybeden Mısra Öz, kızı Bihter’i kaybeden Zeliha Bilgin ağlıyor. Kaderleri aynı, evlatlarını kaybetmişler
ve adalet arıyorlar. Kesiştikleri tek nokta, 29 Şubat 2024 tarihinde hem
Kahramanmaraş’taki Ezgi Apartmanı’nın hem de Çorlu tren kazasının duruşmasının olması. Sorumluların hepsi yargılanmalı” çağrısında bulundu.

Aygun, Çorlu tren kazasında ve 6 Şubat 2023 depreminde yaşanan ihmallere işaret etti. Çorlu tren kazasının avukatlarından olan, ancak millet iradesi ile seçildikten sonra
tartışmalı şekilde Hatay milletvekilliği düşürülen Can Atalay’a kürsüden selam
gönderen Aygun, “Daima mazlumların yanında olan Can Atalay’a buradan sevgi
ve selamlarını iletiyorum” diyerek konuşmasına başladı.

“ANNELERİN KALBİ AĞRIYOR”
Aygun, Çorlu tren kazasının göz göre göre geldiğini vurgulayarak, “25 vatandaşımızı kaybettik. Ama ölenlerin ardından kalanlar da adaletsizliğin altında ezildi. Anneler halen ağlıyor, annelerin kalbi daha çok ağrıyor, acıları daha çok büyüyor” diye konuştu.

Bahar Türküleri kulakların pasını silecek Bahar Türküleri kulakların pasını silecek

“SUÇLU AŞIRI YAĞIŞ DEĞİLDİ”

Kazanın olduğu tarihte 27. dönem milletvekili olarak yeni seçildiğini, olay
yerine gittiğinde gördükleri ile sarsıldığını aktaran Aygun, “Yavrularımız o trenle yakınlarına kavuşmayı beklerken, ölüme gitti. Ama ne yazık ki sorumlular, kendi ihmallerini kabul etmediği gibi tüm suçu aşırı yağan yağmura bağladı” diye isyan etti.
O dönem Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olan Mehmet Cahit Turhan’ın kaza nedeniyle sorumluluk üstlenmediğini, ‘tren yolunun yenilendiğini, yol bekçisine
ihtiyaç olmadığını savunduğunu anımsatan Aygun, “Ancak Devlet Demiryollarının 25 Aralık 2019, 15 Ocak ve 8 Mayıs 2020 tarihli yazışmaları, Bakan Turhan’ı tekzip etti. Deprem bölgesinde yer alan bu menfezlerin 100 yıldan eski olduğu, köprü ve menfezlerin 500 yıllık taşkın debisine uygun olmadığı ortaya çıktı” diye konuştu.

“BİLİRKİŞİ, İHMALLERİ ORTAYA KOYDU”
Aygun, Çorlu Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugüne kadar tam 18 duruşma
yapıldığına dikkat çekerek, kazaya neden olan ihmalleri şöyle sıraladı:
“Hemen hemen tüm duruşmalara katıldım. Davayı yakından takip ettim. Mahkeme kararı ile istenen 6 Temmuz 2023 tarihli Ek Bilirkişi Raporu, üst yönetimin tüm tezlerini çürütmüştür. Bilirkişi Heyeti, ‘aşırı yağışa karşı gerekli önlemlerin alınmadığını, meteoroloji konusunda gerekli koordinasyonun sağlanmadığını, yeterli yol bekçisi bulunmadığını ve üstyapı yenilenirken
Alt yapının buna uygun hale getirilmediğini” raporlaştırmıştır. Bu rapora rağmen
kimse ders almadı. Şu an görev yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir
Uraloğlu, 7/998 sayılı soru önergeme vermiş olduğu cevapta aşırı yağışlara karşı
Devlet Demiryollarında halen erken uyarı sistemi kurulmadığını, gerekli yol
bekçisinin istihdam edilmediğini, -Trakya dâhil- tüm Türkiye’de alt yapının
güçlendirilmediğini oraya koymuştur.”

“İHMAL ÇOK AMA ÜST YÖNETİM, EMİRLERİ ALTINDAKİ PERSONELİ SUÇLUYOR!”

Bilirkişi Raporu ile tescilli ihmallere sebep olan siyasi zihniyetin hesap vermek
yerine tüm suçu emri altında çalışan personele attığını, bunun kabul edilemez
olduğunu kaydeden Aygun, “Bu da her alanda yaşanan keyfiliğin bir sonucu. Vurgulayarak söylüyorum ki kazaya sebep olan dönemin Ulaştırma Bakanı, Devlet Demiryolları Genel Müdürü, üst yönetim ve arkasındaki siyasi irade hesap vermek zorundadır” dedi.

“ANNELERİN ORTAK ACISI”
Aygun, Kahramanmaraş’ta ve Tekirdağ Çorlu’da evlatlarını kaybeden annelerin
ortak acısına işaret ederek, sözlerini şöyle bitirdi:
“Dün, Çorlu’da oğlu Arda’yı kaybeden Mısra Öz, kızı Bihter’i kaybeden Zeliha
Bilgin, yine 6 Şubat depreminde Kahramanmaraş’ta Ezgi Apartmanı’nda oğlunu, gelinini ve 3 yaşındaki torununu kaybeden Nurgül Göksu ağlıyorlar. Kaderleri
aynı; anneler çocuklarını, evlatlarını kaybetmişler ve adalet arıyorlar.
Kesiştikleri tek nokta, 29 Şubat 2024 tarihinde hem Kahramanmaraş’taki Ezgi
Apartmanı’nın duruşmasının hem de Çorlu’da 2018’den beri süren davanın
duruşmasının yapılacak olması. Geçen hafta Kahramanmaraş’a milletvekili
arkadaşlarımızla gittiğimizde, Ezgi Apartmanı’nı ziyaret ettiğimde Nurgül
Hanım ile konuştum. Çocuğunu babasız büyütmüş, temizlik yapmış, dikiş
dikmiş. Oğlunu avukat yapmayı başarmış. Ama apartman yıkılınca oğlunu,
gelinini, torununu her şeyini kaybetmiş. Adalet istiyoruz, adalet. Tüm sorumlular hesap versin!”

Kaynak: Haber Merkezi