Pratik Hafıza Eğitim Kurumları’ndan matematik öğretmeni Engin Altın, çocukların korkulu rüyası matematiği sevdirmenin ve başarmanın yollarını anlattı.

Öncelikle sizi tanıyalım
Ben Engin Altın. Tekirdağ doğumluyum. Lisansımı matematik üzerine yaptım. Formasyon alarak eğitimimi tamamladım. 10 yıldır matematik öğretmenliğimi yapıyorum, son 3 senedir de Pratik Hafıza Eğitim Kurumları’nda görevimi gerçekleştiriyorum.

ab776036-130c-4304-9c76-10db4ae2a403
2017’den sonra sınav sistemi değişti. Değişen sistemle birlikte sınav soruları yoruma açık bir hale geldi. Bu doğrultuda kitap okumak öğrencilerin hayatında önemli bir yere sahip oldu. Artık çok kitap okuyan bir çocuk yoruma dayalı soruları daha kolay çözebiliyor. Okumayanlar ise soruyu anlamakta bile güçlük çekerken, çözüme ulaşmakta hem zaman sıkıntısı yaşıyor, hem de hataya sıklıkla düşebiliyor.

Kaliteli eğitim sizce nasıl olmalı?

Kaliteli eğitimin yolu bence öğrenciye düşünmeyi sevdirebilmekten geçer. Geçmişte sorular daha çok ezbere dayalı sorulurken, günümüzde yoruma ve düşünmeye açık bir hale geldi. Ezber seven, acele eden, düşünmeye yanaşmayan çocuklar; karşılarına farklı tür sorular çıktığında zorlanmaya başladılar ve yorum yapma yetenekleri yıllardır körelmiş olduğu için cevaplamakta sıkıntı çektiler.  Fakat tabii ki öğrencinin yorum yapma yeteneği ve matematik sorularını çözümleme konusunda gelişimleri desteklenebilir. Derste anlatılan konu hakkındaki teoriler ispatlanırsa, çocuk; ne, nereden gelmiş öğrenirse, matematik formülü unutulsa bile soruyu gördüğünde kendine göre bir çözüm yolu üretebilir.

Bir öğrenci derslere karşı ilgiliyse fakat matematik soruları karşısında çekingen davranıyorsa motivasyonu nasıl sağlanabilir?
Matematik harici diğer derslerde tüm konular iç içedir fakat çoğu birbiri ile bağımsızdır. Matematikte ise konular sarmaldır. Dolayısıyla bir yerde kopukluk olduğu zaman o kopukluğu gidermeden bir sonraki konuları anlamak oldukça zorlaşacaktır. Öncelikle zincirin kırık olan halkasını onarmak gerektiğinden ders aralarında bile olsa sorun olan yere dönüp problemi çözmeye çalışmak bir sonraki konulara hakim olabilmek için kilit noktadır. Biz de öğretmenler olarak bunu “hatırlatma” biçiminde öğrenciye aktarabiliyoruz.

Sayısal bölümde okuyan öğrenciler gelecekte hangi alanlara daha çok yöneliyor?
Geçmişte daha çok tıpa yönelim vardı fakat günümüzde mühendislik alanında Türkiye’de bir gelişim görüyoruz. Dolayısıyla öğrenciler de yazılım mühendisliği başta olmak üzere birçok mühendislik alanına yönlendiler.

Matematiği öğrencilerinize nasıl sevdirirsiniz?
Matematik dersini sevmeyen ya da anlamayan öğrencilerin kaynağına baktığımızda sorun çok geçmişte saklı oluyor. Özellikle geçmişte ilkokulda matematikte ezbere dayalı öğretimlerin sancısını biz bu yıllarda çekiyoruz. Uzun yıllar matematikle savaşan ve sevememiş olan bir çocuğun aniden matematik aşığı olmasını beklemek tabii ki hata olur fakat onu motive etmek ve biraz olsun çabalamaya itmek için derste kullanılan formüllerin nereden geldiğini ya da bu formüllerin günlük hayatta, iş alanlarında nasıl kullanıldığını anlatmak, ilgilerini çekmek için ve anlamalarına destek olmak için  yeterli olabiliyor. Ayrıca matematiğin birçok alanında farklı çözüm yöntemleri oluyor. Birçok zaman farklı çözüm yöntemlerine başvurmak da matematiği sevmek için önemli bir etken. Matematiği sevmek için onu başarabilmek gerekir. Başarabilmek için de bir öğrencinin hangi çözüm yöntemini daha iyi anlayacağına bakmak lazım. Mesela geometride 15 farklı çözüm yöntemi kullanabiliriz. Öğrencinin kendisine bu çözüm yöntemlerini deneterek ve hangisinde başarılı olduğuna bakarak o yöntemin üzerine gidebilir, motivasyonlarını sağlayabiliriz.

Yani eksik olanın üzerine giderek öğrenciyi belli bir seviyeye yükseltebiliriz?
Evet, bence matematiği sevmeyen bir öğrenci üzerine düşülürse “yapamıyorum” dediği her konunun üstesinden gelebilir. Fakat şunu da söylemek istiyorum; “Bir çocuk her derste mükemmel olmalı, hepsini başarmalı” düşüncesi çok yanlıştır. Çocukların kimisi sayısalda kimisi sözelde, kimisi sanatsal alanda daha iyidir. Ama buradaki önemli nokta şu ki; her çocuk planlı ve özenli çalışmayla, doğru yönlendirmeyle istediği seviyeye gelebilir. Öncelikle önemli olan, bu isteğin çocuğun içinden gelmesidir, böylelikle etkili tam öğrenme yapabilecektir.

Etkili tam öğrenme nedir?
Öğrenci derste anlatılanları dinliyor ve anlıyor, hatta yapabiliyor. Fakat eve gittiğinde aynı türden bir soru ile karşılaştığında “ben bunu yapamam” deyip o soru üzerinde düşünmeden hemen kenara atıyor. Etkili tam öğrenmeye sahip bir öğrenci kavramlar arası bağlantı kurabilir, bağlantı kurabilirse kendisi de çözme yöntemine gidebilir. Dolayısıyla matematiğe bütünsel olarak bakabildiği andan itibaren parçaları çok kolay yerleştirebilir.

Tekirdağ sınav sonuçlarına göre nasıl bir konumda?
Tekirdağ üniversite sonuçlarına göre Türkiye’de çok iyi bir noktada. Matematikte de puan ortalamasında seyrediyor. Sınavlarda %77’lik bir oran istediği tercihleri tutturabiliyor. Bence bu güzel bir oran. Türkiye sıralamasında Tekirdağ olarak 38. Sıradayız. Yani sınava giren ortalama 11 bin kişiden 8 bini sınavda istediği neticeyi elde ediyor. Dolayısıyla şehir olarak üniversite sınavlarında başarılı olduğumuz gözler önünde.

Matematik öğretmenlerine önerileriniz neler?
Matematik öğretmenleri çocuğun öncelikle hangi yöntemle soruyu daha kolay çözebileceğini keşfetmeliler. Bu çocuğun kaderini değiştirecektir, belki sevmeyen bir çocuğa matematiği sevdirecektir ve “yapamıyorum”lar rafa kalkacaktır. Birden fazla yöntem sunmaktan çekinmesinler. Önemli olan yol değil, varacağın noktadır seçeceğin şıktır.
Biz Pratik Hafıza Eğitim Kurumları olarak butik bir dershaneyiz. Hem rehberlik hem dersler anlamında öğrencilerle de velilerle de sürekli kontakt halindeyiz. Örneğin bir öğrenci dün derse gelmediyse, tüm öğretmenlerin bundan haberi olur ve çocuğa neden gelmediği sorulur. Farkımız öğrencilerin iyi takibi ve kaliteli kadromuzdur. Plan, program, disiplin önceliğimizdir. Öğrencilere karşı eğlenceli ve samimi yaklaşımımız da strese karşı bire birdir.

Bir matematik öğretmeni olarak sizin başarıya ulaşmadaki yöntemleriniz nelerdir?
Benim bir matematik öğretmeni olarak amacım öğrencilerime düşünebilmeyi, yorumlamayı öğretebilmek. Çünkü düşünebilmek gelecekte kavramlar arası bağ kurabilmeyi sağlıyor, bunun neticesinde başarı da geliyor. Tabii ki bu uzun bir süreç olduğu için sabırlı olmak da gerekiyor.

Matematiği başarmak için başka önerileriniz var mı?
Öğrenciler okulun yanı sıra eksik oldukları noktaları tamamlamak için ekstra eğitim kurumlarından yararlanabilirler. Kaynak kitap arttırabilirler ve özel olarak öğretmenlerden ders alabilirler. Bir konuyu öğretmen-öğrenci olarak bire bir öğrenmek tabii ki en etkilisidir.

Editör: Trakya Gazetesi