Tekirdağ Şube Başkanı Ferruh Topuz, yaptığı açıklamada, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının bütün eğitim çalışanlarına, öğrencilere ve velilere hayırlı olmasını diledi.
Eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulduğu, gelecek yıllara güven ve refah içinde erişmeyi sağlayacak eğitim sistemindeki dönüşümün temellerinin atıldığı bir yıl temenni eden Topuz, “Eğitimde ortaya konulan hedefleri gerçekleştirmek için sağlam adımlar atmasının yanı sıra, köklü sorunlara kalıcı çözümler getirmesi gereken Milli Eğitim Bakanlığının bu süreçte her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin
paydaşlarıyla istişare etmesi, sorunların çözümü için önemli ve gereklidir” dedi.
“ATAMALAR TUTARLI OLMALI”
Öğretmen atama ve yer değiştirme sürecinin tutarlı ve sürdürülebilir olması gerektiğine işaret eden Topuz, şöyle devam etti: “Kadrolu ya da sözleşmeli ayrımı yapılmaksızın öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanması ile öğretmen açığının kapatılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi hedeflerinin bir arada yürütülmesinin zorluğu açıktır. Ancak Bakanlığın, anayasal hak olan mazerete bağlı yer değişiklikleri ve isteğe bağlı yer değişikliği ile yaşa ve tecrübeye dayalı
bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmesi gerekmektedir. Bakanlık, teşvik edici uygulamalarla norm kadro esaslarının bölge/okul bazlı esnek hale getirilmesi, kariyer basamaklarında pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları bir arada yürütmek suretiyle esnek çözümler geliştirmelidir. Sıraya bağlı yer değiştirmeye (sıra tayini) son veren yönetmelikle birlikte il içinde görev yapan öğretmenlerin istedikleri okullara gidebilmelerini sağlama adına yer değiştirme takviminin temmuz ayında il içinde görev yapan öğretmenlerden başlaması ve il içinde sıra uygulamasına geri dönülmesini istiyoruz. İl içi sıraya bağlı yer değiştirme uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başarıyla uygulanmıştır.”
Topuz, öğretmenlerin bölgeler arası adaletsiz dağılımının eğitimde eşitsizliğe sebep olduğunu ifade etti. Gelişmişlik seviyesi düşük olan yerleşim yerlerinde tecrübeli öğretmenlerin çalışmasına yönelik teşviklerin sunulması, sosyal adaletin, fırsat ve imkan eşitliğinin bir gereği olduğunu dile getirdi.
EK TAZMİNAT TALEBİ
Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan eğitim çalışanlarına, illerin mahrumiyet durumuna göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması bakımından hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşadığı mağduriyeti gidermesi bakımından zaruret arz ettiğine işaret eden Topuz, şunları kaydetti: “Halihazırda sağlık hizmetleri sınıfı ile teknik hizmetler sınıfına dâhil olanlardan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu kararına ekli (IV) sayılı cetvelde yer alan kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece görev yaptıkları yere göre yüzde 10’dan yüzde 90’a kadar değişen oranlarda ek tazminat ödenmektedir. Aynı ödemenin aynı usul ve esaslar dahilinde eğitim-öğretim hizmetleri sınıfına da ödenmesi önemli bir teşvik olacaktır. Toplu sözleşme taleplerimiz arasında da yer alan bu teklifin hayata geçirilmesi, öğretmen açığı sorununu büyük oranda çözecektir. Sözleşmeli öğretmenlik son bulmalı, kadroya geçiş düzenlemesinin belirsiz sonuçları giderilmelidir. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine dair Ocak 2023 tarihli 7433 sayılı Kanun, sözleşmeli personel istihdamının kamu personel sistemi içinde ve kamuoyunda benimsenmediğini ve kabul edilemeyeceğini bir kez daha göstermiştir. İş güvencesini esas hedef olarak gören bir toplumsal zeminde sözleşmeli personel istihdamı türünden iş ve çalışma ilişkilerinin uzun ömürlü olmayacağı gerçeği ortadadır. Kadroya geçirilen tüm sözleşmeli öğretmenlerin, sözleşmeli öğretmenlikte üç hizmet yılını tamamlamış olmaları aranmaksızın yer değişikliği hakkından istifade etmeleri sağlanmalıdır.” CHP tarafından açılan dava sonucunda Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Meslek
Kanunu’nun bazı maddelerini iptal etmesi, adaylık ve kariyer basamakları sürecini yeniden bir belirsizliğin içine sürüklediğini savunan Topuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
MÜLAKAT KALDIRILMALI “Aday öğretmenlik ve kariyer basamakları sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gerekçesi çerçevesinde öğretmenlerin motivasyonunu artıran bir kariyer sistemi için yasal düzenleme yapılmalıdır. Hükümet ve TBMM, yasal düzenleme zorunluluğunu ve gerekliliğini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütünü yönünden ele almalı; kanunun eksikliklerini, hatalarını bu vesileyle düzeltmelidir. Bu çerçevede, öğretmen kadrosuna yapılacak atamalarda, sadece Kamu Personeli Seçme Sınavı puan üstünlüğünün esas alınması ilkesi benimsenmeli, mülakat kaldırılmalıdır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nde açılan iptal davasında uzman/başöğretmenlik yazılı sınavının iptali istenilmemiş, mahkeme bu konuda bir hüküm kurmamış ise de kariyer basamaklarında ilerleme, sadece öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olmalı; kariyer basamakları sınavı kaldırılarak öğretmenlikte 5 yılını tamamlamış olanlar uzman öğretmenlik, 10 yılını tamamlamış olanlar başöğretmenlik ünvanı alabilmelidir.” Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksiklikler giderilmesi gerektiğinin altını çizen Topuz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Öğretmenlerin ve eğitim camiasının beklentisi, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının kaldırılması; resmi eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamı; öğretmenlerin mesleki ilerlemelerinin yanı sıra görev ve yetkilerinde de ilerleme sağlayacak bir kariyer basamakları tasarımı; istihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi dayatmalar yerine öğretmenlerin ilk atamadan itibaren atandıkları yerlerde çalışmaya istekli olmasını sağlayacak teşvik edici uygulamalar; eğitim ve öğretimle arasındaki sıkı bağ sebebiyle öğretmenlik kariyeri bağlamında düşünülmesi gerekli okul yöneticiliği ve yöneticilerin özlük hakları gibi konuları düzenleyen, resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir meslek kanunudur. Mülakatla öğretmen atama yöntemi terk edilmelidir”
Muhabir: Özge Ebecek