Dünyada pek çok farklı dil konuşuluyor. En yaygın olanları İngilizce, Fransızca ve Almanca. Bizim kullandığımız Türkçe ise tarihin en eski dillerinden biri. Yaklaşık 1300 yıl eskiye dayanıyor. Orhun Yazıtları’nın bilinen en eski kaynak olduğu düşünülüyor.
Yabancı bir dil öğrenmek kişiye yeni ufuklar açar. Yeni bir kültürü tanımanın yollarını gösterir. Bazen iki yabancı insan ortak bir dilde buluşabilir. Birbirini anlamının rahatlığını yaşar. Paylaşımda bulunur. Derdini kolayca anlatır değil mi?
Bazen de müzik olur o ortak dil. Kelimeler, cümleler anlaşılmasa bile müziğin yansıttığı duyguyu hissedebilirsiniz. Hamile kadınlar bebeğine rahatlaması için müzik dinletir. Doğduğunda bebeğine ninni söyler. Bazı hastalıkları tedavi etmek için bile müzik kullanılır. Yani müziğin ulaşılması zor yerlere bile rahatça ulaşmak gibi bir özelliği vardır. Vurgulanmak istenen mesajı çalan bir şarkı milyonlarca insana anında iletebilir mesela. İster klasik müzik olsun, ister türkü, ister rock, ister rap, isterse arabesk hep anlatılmak istenen bir duygu vardır. Bunu da en güzel şekilde anlatır müzik. Çünkü notalar evrenseldir, enstrümanları çıkardığı tını evrenseldir. Tek farklı olan verilmek istenen mesaj, aktarılmak istenen duygudur. O da enstrümanı çalan sanatçının maharetine kalmıştır...