Geçtiğimiz pazar günü liselere giriş sınavı (LGS) yapıldı. Ortaokuldan mezun olmaya hazırlanan sekizinci sınıf öğrencileri kaderlerinin ilk basamağını belirleyecek olan bu sınava hazırlanmak için ellerinden geleni yaptılar eminim.
Zira beşinci sınıftan itibaren neredeyse her ay okullarda deneme sınavları düzenleniyor. Matematik, Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilgisi, din kültürü ve İngilizce olmak üzere toplamda 6 dersten sorumlular.
Sınavla öğrenci alan fen liseleri, anadolu liseleri, sosyal bilimler liselerine girmeyi hedefleyen öğrencilerin canla başla çalıştığına eminim. Her halükarda hak edenin kazanmasından yanayım.
Bazen de çok çalışıp heyecanına yenik düşen öğrenciler olabiliyor. Bu gibi durumlarda umarım veliler soğuk kalınlığını koruyordur. Zira tek bir sınavın bütün geleceğini etkileme ihtimali 13-14 yaşındaki bir genç için oldukça ürkütücü. Bazen ne yaparsak yapalım su akar yolunu bulur. Her şey olması gerektiği gibi olur.
Okul hayatı pek çok konuda belirleyici olabilir belki ama, bir insanın geleceğini, karakterini, nasıl bir insan olacağını, ileride neleri başarabileceğini sadece okuduğu okullar belirleyemez. Kaldı ki önünde daha pek çok sınav olacak bu gençlerin.
Onları iyi hissettirecek olan, kendilerine güvenmelerini sağlayacak olan arkalarında her koşulda dimdik duran, onları koşulsuz seven ebeveynlerinin olduğunu bilmeleri olacaktır.