Volkan Nallar, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde AK Parti yönetiminden devraldıkları belediye borçlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. 
Toplantıda konuşan Nallar, görevi devraldıktan sonra mali tablonun çıkarılması adına çalışmalar yaptıklarını ve belediye borçlarını çıkardıklarını söyledi. 
Görevi devraldıkları 5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla önceki dönemden kalan borç miktarının 651 milyon 722 bin 3 lira 80 kuruş olduğunu belirten Nallar,”Fakat bizim borç miktarını paylaşmamızdan rahatsızlık duyanlar oldu. Biz bu rakamları kafamıza göre yazmadık. Biz borçtan korkmuyoruz. Borç yiğidin kamçısıdır. Ancak bu borcun ne kadar olduğunu vatandaşa bildirmek görevimizdir. Hepsi belgeli ve araştırılmıştır. İkişer üçer defa hesaplanarak bizim önümüze sunuldu bu borçlar.  Memlekete hizmet edilmemiş diyemeyiz ama çok ciddi bir borç var” dedi. 

“BELEDİYENİN BORÇ YÜKÜNDEN KURTULMASI LAZIM”
Belediyenin daha iyi hizmet edebilmesi için bu borç yükünden kurtulması gerektiğine işaret eden Nallar, şunları kaydetti:
 “Bunlar ciddi faizler getiren borçlar. SGK borçları olsun, vergi borçları olsun… Ardından uzun yıllardır belediyenin borcu olan insanlar biz göreve geldikten sonra haciz işlemlerini başlattılar. Her gün önüme bir tane haciz geliyor. Avukatlık ücretiyle beraber katlanmış bir borç yükü geliyor. Onlar da bu rakamların (açıklanan borç miktarı) içinde yok, çünkü her gün yeni avukatlık ücretleri çıkıyor. Geçmiş dönemde işten çıkarılmış işçilerin yükleri geliyor. Biz borçtan korkmuyoruz ama hep beraber tasarruf tedbirlerini uygulayacağız.”
Ardından belediye borçları görüntülü şekilde rakamlarla anlatıldı. 

NALLAR’DAN “HIRSIZ AÇIKLAMASI”

Belediyeye yerli tohum desteği Belediyeye yerli tohum desteği

Volkan Nallar bir soru üzerine şu açıklamalarda bulundu:
“Ben Cüneyt Yüksel ya da başka birine, kime hırsız demişim. Ben ya da arkadaşlarım nerede demişiz. Bir kişi çıksın ‘sen dedin’ desin. Kimse diyemez. Sokaktaki adam ne dedi ne demedi beni ilgilendirmez. Ben kimseyi hayatım boyunca gözümle görmediğim bir şey için suçlamam.”

Kaynak: Gökmen Yüce