Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bu yıl Cumhuriyetin 100. yılı olması dolayısıyla bir program hazırladı. Bu kapsamda, Sağlık Bilimleri Fakültesinin bahçesine “Cumhuriyet Çınarı”nın dikilmesiyle başlayan programda, Dekan Prof. Dr. Sedat Üstündağ açılış konuşması yaptı.
 Üstündağ, şöyle konuştu:
“Hepimizin bildiği üzere Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde büyük milletimizin eşi benzeri görülmemiş fedakarlık ve kahramanlıkları ile gerçekleşen Kurtuluş Savaşı’mızın sonrasında büyük zaferimiz Cumhuriyetimizin kurulması ile taçlanmıştı. Geçen 100 yıllık şanlı tarihimizde önceki kuşaklarımızın büyük çabası ile Cumhuriyet rejimi altında devletimiz her alanda daha güçlü hale gelmiştir. Bütün ümit ve beklentimiz sonraki yüz yıllarda da dünyanın bilimde, sanatta, ekonomide ve elbette ki sağlıkta en önde olan ülkesi haline gelebilmesidir. Bu beklentimizin gerçekleşmesi ancak ve ancak önümüzdeki dönemde her bir vatandaşımızın daha çok çalışması, daha çok üretmesi, değerlerimizi daha iyi koruması ve birbirimizi ve ülkemizi daha çok sevmekle mümkün olacaktır. Daha güçlü bir Türkiye, daha iyi bir gelecek bizim ellerimizdedir ve şunu çok iyi biliyoruz ki muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.” 

Sağlık Bilimleri Fakültesi mensuplarının Cumhuriyete olan sevgi ve saygısının, bağlılığının bir sembolü olarak 100. yıl çınarını diktiklerini dile getiren Üstündağ, “Umarım ki bu çınar ve bundan üreyecek çınarlar, bu şanlı bayrağın gölgesinde Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşamasına şahitlik edecekler, Cumhuriyetimizi daha ileriye taşıma kararlılığımızın simgesi olacaklardır” diye konuştu.

YÜRÜYÜŞ YAPTILAR

Ardından 1923 adım Cumhuriyet yürüyüşünü tamamlayan katılımcılar Balkan Kongre Merkezine ulaştı. Burada, TÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabri Can Sannav, Cumhuriyetin 100. Yılı Söyleşisi’ni gerçekleştirdi. 
Konuşmasında, Cumhuriyet’in devraldığı mirasa değinerek, getirdiği yenilikleri sıralayan Sannav, şunları kaydetti:
“Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı ile yeni bir dönem başlamıştır. Yeni devletin on yıllık bir savaş ve seferberlik döneminden sonra başlamasının ekonomik, sosyal ve siyasi etkileri uzun süre hissedilmiştir. Dünya savaşının yıkımından sonra bir de istilaya uğrayan Anadolu her yanda yanmış, yıkılmış harabeler ile dolu bir haalde idi. Bütün bu sarsıntıların ardından topluma yeni bir anlayışla, heyecanla yaklaşmak ve onları geri kalınan çağdaşlaşma idealine inandırmak oldukça zor olmuştur. Geleneksel toplumun yenilik ve değişime tepkisi de buna eklenince düşünülen reformların hayata geçirilmesi için adeta seferberlik gerekmiştir. Eğitim alanında okul, öğretmen ve öğrenci sayısındaki yetersizlik had safhadaydı. Ekonomik yetersizlikler ve bu sahayı canlandıracak kesimin son savaşlardan sonra önemli ölçüde ülkeyi terk etmesi başlı başına bir engel oluşturmuştur. Ulaşım ve sağlık alanlarında da Tanzimat döneminden itibaren girişilen yeniliklere karşın çağın oldukça gerisinde bir toplum ve devlet söz konusu olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kısaca sıraladığımız bu temel problemleri aşmak için önce halkın zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır. Yeni bir devletin kurulduğunu, eskiye dönüşün olmadığını her alanda vatandaşa kabul ettirmek için simgeleri millii irade esaslı olarak değiştirmeye başlamıştır. Orduyu savaş durumundan çıkarıp barış haaline göre teşkilatlandırmıştır. Bu arada yeni bir savaşın başlatılması söz konusu olmuştur. Ekonomik savaş için esaslar belirlenerek yeni zihniyette bir toplum oluşturabilmek için harekete geçilmiştir.”

Editör: Trakya Gazetesi