Olan yine zaten cebinde ekmek almaya parası kalmayan halkımıza oldu. Zaten olmayan paramızı bir de market poşetleri için harcayacağız. Bir açıdan caydırıcı olduğu düşünülebilir. Ama aslında hiç alakası yok. Poşetleri çevreye zararı oluyor diye vicdan azabı çekerek çöpe atıyordum. Şimdi bir de para vererek aldığım poşeti çöpe atıyorum diye azap çekiyorum. Ama sonuçta yine de atıyorum. Atmak zorundayım. Çöpümü, çöp konteynırına nasıl götüreceğim. İkizlerin kirli bebek bezlerinin bütün gün buram buram kokmasını nasıl önleyeceğim? Bu konuyu bir drama dönüştürmek istemiyorum ama gerçek bu.
Şimdi daha fazla çöp poşeti olarak satılanlardan almamız gerek çünkü artık market poşetlerinden takviye yapamayacağız. Çevre için hiç bir şey değişmedi. Vatandaş için değişti ama, cebimizden biraz daha para çıkacak.
Öncelikle katı atıklar için teknolojik bir çözüm bulunmalıydı. Ancak o zaman poşeti ücretli satmak çözüm olabilirdi. Sadece poşet yok ki çevreyi kirleten halen atmaya devam ettiğimiz birçok plastik materyal mevcut. Ayırması en kolay olan cam ambalajları bile hala çöpe atıyoruz. En çok atmaya kıyamadığım materyal ise kağıt. Çünkü onları üretmek için ormanlarımız yok oluyor. Keşke bizde de bazı ülkelerde olduğu gibi haftanın belli günlerinde çöp günü olsa, herkes o gün bir çeşit çöpünü atsa ayrıştırması ve geri dönüşümü çok daha kolay olurdu.
Bir de poşetten poşete fiyat farkı durumu var. 2018 yılında bedava verilen poşet 2019 yılında 1 liraya bile satılır oldu. Bazı mağazalardan halen 25 kuruşa çuval büyüklüğünde poşet alabiliyorken bir diğer mağazadan 40-50 kuruşa daha küçüğünü almak durumunda kalabiliyoruz. Tamam en az 25 kuruş, neye göre değişiyor fiyat anlamış değilim. Ticari ufku geniş olanlar iyi anlar sanırım. Bu pahalılıkta onlara yine gün doğdu çünkü.
Bu konuda da bir gelgitler olacak bence. Hakkımızda hayırlısı. Denem-yanılma yöntemleri son bulmuyor. Olan mağdur vatandaşa olmaya devam ediyor.